Domates Çorbası

                                                                      Merhabalar,
2012'nin son günlerindeyiz artık.Bu son günleri aslında mübarek gecelerde olduğu gibi Allah'ın rahmetine sığınarak geçirmek ahiretimizin hazırlığı için yapacağımız en güzel davranışlardan biri olur. 2012'nin takvim yaprakları biterken dünya 2013'e hazırlanıyor.Yeni bir yıla giriyor olmak elbette herkes için heyecan verici bir duygu.Ancak yılbaşı ve kutlamalarının islamiyette yerinin olmadığını bir müslüman olarak bilmek bizim görevimiz olmalı.İstanbul baş vaizi Mustafa Akgül'ün yılbaşıyla ilgili yaptığı bir röportajında,söylediği sözler o kadar manalıydı ki   size de aktaramadan geçemeyeceğim.Diyor ki;

                                                                                      

               Yılbaşı kutlamasının, noel merasimlerinin bizim dinimizle,milli değerlerimizle, örf ve adetimizle, inancımızla hiç bir bağlantısı yoktur.İçinde içki olan,kumar olan,her türlü israfın olduğu,bizim için her biri bir hayati önem taşıyan ağaçların kesilmesi gibi,hiç bir yönden tasvip etmemiz mümkün olmayan davranışların bütününü biz nasıl onaylayabiliriz, diyor ve şans oyunlarına değiniyor.                                                            

                 Bütün şans oyunlarını bizim dinimiz kumar olarak kabul ediyor.Oynayanların çok olması ve bunun kanunda yer alması günah ve haram olmasına engel değil.Evet, işte Mustafa hocanın manalı sözlerinin bir kısmı böyleydi.Tabi bende bir şeyler ekleyip konuyu bitirmek istiyorum.Malum yavaştan tarife geçeceğim.Sonuç olarak din ve vicdan muhasebesi yapacak olan biziz.Dinimizin izin vermediği bir şeye, vicdanımız izin veriyorsa zaten orada bir sıkıntı var demektir.O zaman oturup rabbimiz için nasıl bir kul olduğumuzun hesabını yapmalı, vicdamıza Allah için ne yaptığımızı sormalıyız.O geceyi bir iç muhasebe gecesi olarak değerlendirebiliriz.Rabbim inşallah hepimize hayırlı ve bereketli bir sene geçirmeyi nasip etsin.ZULME uğramış müslüman kardeşlerimizin yardımcısı olsun ve onları refaha kavuştursun.(amin.)                                 

Gelelim domates çorbasının yapımına.Bu çorbanın yapımını geçtiğimiz yaz da öğrenmiştim.Türkiyeden yeni gelmiş bir arkadaşımın iftar davetine gitmiştik.Benim normalde domates çorbasıyla pek aram yoktu ve dolayısıyla hiç yapmamıştım.Arkadaşım çorbayı servis yapınca önce görüntüsünden tarhana sandım.Tadına bakmadan ne olduğunu sorunca domates çorbası olduğunu öğrendim.Açıkçası içimden yemek pek gelmediyse de,ayıp olmasın diye tadına baktım.İyiki de bakmışım.Lezzeti hoşuma gitti ve tabağımı bitiriverdim.Eve dönünce eşimle çorbanın ne kadar lezzetli olduğundan bahsedince,arkadaşımdan nasıl yapıldığını öğrenmeye karar verdim.Canım arkadaşım Derya,ellerine sağlık..Bize gelip çorbanın yapımını bana öğrettiğin sana teşekkür ederim.Sayende domates çorbası en sevdiğimiz çorbalar arsına girdi bile.Şimdi size kendi tekniğimle, arkadaşımınkini birleştirdiğim bu lezzetli çorbanın tarifini vereyim.

MALZEMELER: 1/2 çay bardağı sıvı yağ
                            3 yemek kaşığı un
                            2 su bardağı domates sosu
                            1 su bardağı süt ya da krema
                            1 yemek kaşığı domates salçası
                            1-2 litre su
                            tuz,üzeri için rendelenmiş kaşar peyniri


YAPILIŞI: Tencereye önce sıvı yağı koyup biraz ısındıktan sonra unu ekleyip kokusu çıkana kadar kavurun.Üzerine 1 litre soğuk suyu yavaş yavaş eklerken bir yandan çırpma teliyle hızla karıştırın ve unu açın.Böylece topaklanmasını engellemiş olursunuz.Ardından yazın yaptığım konserve domates sosumu ekledim.Normalde biz bunu yazın domatesle yapmıştık.Eğer domates kullanacaksanız 3-4 tanesi kafi gelir.Kabuklarını soyup robottan geçirip katabilirsiniz ya da rendeleyebilirsiniz. Daha sonra sırasıyla salçasını ve sütünü ekleyin.Şöyle bir karıştırın ve tuzunu ekleyin.Eğer çorbanız koyu gibiyse biraz daha su ekleyip kıvamını açabilirsiniz.Servis yaparken üzerine rendelenmiş kaşar peyniri koymayı unutmayın.Yanında ekmek yerine, atıştırmalık minik susamlı  çubuklarla da güzel gidiyor.Kendi çorba servisimi yukarıdaki resimde sizle paylaştım.Ekmek tüketmemek içim iyi bir yöntem olduğunu söyleyebilirim.